Davet ve Kardeşlik Vakfı, Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde “Savaşın Mağdur Çocukları” konulu konferans düzenledi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferans, Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Dr. Maruf Çelik’in açılış konuşması, İDSB Genel Sekreteri Av. Ali Kurt’un konuşması, savaş mağduru çocuklarla ilgili kısa film gösterimi ve ezgilerle devam etti. Birçok Suriyeli çocuğun da katıldığı program ilgiyle izlendi.

Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Dr. Maruf Çelik, konuşmasına katılımlarından dolayı Av. Ali Kurt’a teşekkür ederek başladı ve şu hususlara işaret etti: Sultangazi’de temsilcilik ve gençlik merkezi açmak istiyoruz ve bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Sultangazi ilçesi, yoğun şekilde İslam aleminden muhacirlerin yaşadığı bir yerdir. Sultangazi’de kuracağımız gençlik merkezinde öğrenim çağındaki muhacir kardeşlerimizin faydalanmasını istiyoruz. Ali Ulvi Kurucu anılarında başta babam, dedem ve amcam doğudan göç eden ailelere karşı çok hassastılar. Onlara sahip çıkar, evlerindeki yemeği onlara götürür, medreselerini ve camilerini onlar için barınak haline getirirlerdi. Babamız şöyle derdi: Eğer biz bu insanlara sahip çıkmazsak bu fitne ve ihmalkarlık gelecekteki nesillerimizi kötü bir şekilde etkileyecektir. Gerçekten belki çağımızdaki milliyetçilik, kavmiyetçilik ve bölücülük gibi akımlar bunun bir göstergesi olarak ifade edilebilir. Bize düşen bu muhacir kardeşlerimizle kaynaşmak, imkanlarımızı paylaşmak, eğitimlerine katkı sağlamak, dil öğrenmelerine yardımcı olmaktır. Bu bağlamda yapacağımız birçok iş vardır. Bu münasebetle Allah’tan temennimiz bizi ensar kılması ve bu Müslümanlarla kaynaştırmasıdır.  Bugün İslam aleminin kalbi İstanbul’dur. Yemen’in en iyi alimi, Suriye’nin en iyi fıkıhçısı, Irak’ın en iyi edebiyatçısı, şairi İstanbul’da yaşamaktadır. Bugün İstanbul Müslümanlar için nispeten bir Medine, bir İslam medeniyet merkezi haline gelmiştir.

İDSB Genel Sekreteri Av. Ali Kurt, konferanstaki konuşmasında, Suriye’de aleni şekilde hukuksuzluk yapıldığını ve dünyanın bu uluslararası hukuksuzluk karşısında üç maymunu oynadığını belirtti. Dünyanın gözü önünde bir vahşet yaşandığına, 50 bine yakın çocuğun savaşta hayatını kaybettiğine, binlerce çocuğun yetim kaldığına ve binlercesinin de kayıp olduğuna dikkat çeken Kurt, şöyle devam etti: ”Şimdi ben şunu söylüyorum; özellikle bu savaştan sağlam çıkan hiçbir çocuk olmadı, bu çocukların en azından ruhları yaralandı, annelerini, babalarını, yakınlarını, sevdikleri arkadaşlarını kaybettiler. Bu çocukların hayata tutunmak için çok güçlü bir desteğe ihtiyacı var.” Kurt, savaş mağduru çocukların sorunlarını konuşmak yerine çözüme odaklanılması gerektiğini anlatarak, Türkiye dışında hiçbir ülkenin somut adım atmadığını dile getirdi.

Batı dünyasının bu insanlık dramına sessiz kaldığını ifade eden Kurt, ”Tüm insanlık, bir sınav veriyor. Batı dünyasının nasıl bir çifte standart uyguladığını görüyoruz. Bu çirkin yüzü, hep beraber görüyoruz. Yani düşünün ki sadece son iki haftada, İngiltere ve Almanya’nın üst üste ‘bu mülteci akımını nasıl durdurabiliriz?’ diye Türkiye’ye üst düzey ziyaretler yapması bile konuya bakış açılarını göstermeleri açısından son derece kayda değer.” diye konuştu.

Konuşmanın ardından, Av. Ali Kurt’a plaket takdimi gerçekleştirildi. Vakfımızın yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı 2013-2017 dönemlerinde gerçekleştirdiği gayret ve özverili hizmetlerinden dolayı Recep Songül hocamıza teşekkür edilerek plaket takdimi yapıldı.

Program ezgi, şiir dinletisi ve etkinliğe katılan bütün çocuklarla yapılan dua ile sonlandırıldı. Ayrıca program çıkışında “Savaşın Mağdur Çocukları” konulu resim sergisi yapıldı.