Birlikte Çalışma Kültürü ve Kardeşlik Hukuku Programının 2. Günü
Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın Nevşehir’de düzenlediği Birlikte Çalışma Kültürü ve Kardeşlik Hukuku programının 2. günü; Vakfın stratejik planlama ekibinin sunumuyla başladı. Tahir DENİZ; Stratejik planlamanın önemine değinirken; ‘’İslam’ın bütün sistemlerden daha çok zamana ve planlamaya önem verdiğini belirtti. Allah’ın her şeyi bir plan çerçevesinde yarattığını, Peygamber (sav)’in hicret ederken ciddi bir planlama yaptığını belirterek planlama yapmanın önemine vurgu yaptı. Vakfımızın şu an yaptığı stratejik planlamanın profesyonelliğine değinerek konuşmasını bitirdi.
Murat ÖTER, stratejik plan yapmanın aşamalarını anlattı. Uzun süren yoğun çalışmalardan ve istişarelerden sonra bu aşamaların tamamlandığını belirtti. Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın ‘misyonu ve vizyonu fertlere okundu. Ardından ‘’fırsatları, tehditleri, güçlü noktaları ve zayıf noktaları’’ tamamladıklarını ve stratejik planı öylece hazırladıklarına vurgu yaptı.
En son söz alan Ahmet MİLLİ, Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın 4 yıllık ve 1 yıllık stratejik planlaması üzerinde durdu. Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın yapısını oluşturan ‘’Eğitim, Sosyal İşler, Öğrenci, Bayan, Medrese Birimlerinin’’ stratejik hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak amacıyla yapılacak olan faaliyet ve projeleri tanıttı.
Yapılan stratejik plan sunumunun ardından söz alan Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Recep SONGÜL: Stratejik plan konusunda sorunumuzun olmadığını, uygulamalar konusunda sorunlar yaşandığını belirtti. Çalışmaların yıla, aya hatta haftaya kadar planlandığına değinen Recep SONGÜL, SEBİL İnsani Yardım Derneği’nin kurulduğuna, Fetva Kurulu’na, Akademik Kurula da değinerek konuşmasına devam etti. Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Recep SONGÜL, ‘’yapılan bütün çalışmalar, fertlerimizin maddi ve manevi katkılarıyla olmaktadır’’ diyerek fedakârlık ve gayretlerimizi arttırdıkça çalışmalarımızın daha çok büyüyeceğini vurguladı.
Bu konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. ‘’Siyaset ile ilgili çalışmalarınız var mı?’’ sorusuna: ‘’Siyaset, bizim birinci önceliğimiz değildir. Çalışmalarımızı davet ve eğitim üzerine yoğunlaştırmış bulunmaktayız. Oy kullanmanın küfür olarak vurgulandığı dönemde de ‘’oy kullanmanın küfür olmadığını’’ vurguladık, vurguluyoruz. Camia olarak belli bir oy potansiyelimiz var olmasına rağmen siyasi oyunların içine girip camiamızı yıpratmayı düşünmedik. Siyasi tercihlerimiz var; ama bu tercihlerimiz diğer siyasi kesimlerle kavgaya sebep olacak bir fanatizm boyutunda değildir.
Programın öğleden sonraki bölümünde Molla Salih TURGUT, Çalışmalarımızda Manevi Dinamikler: İhlas ve Amel konusunda açıklamalarda bulundu. Molla Salih TURGUT, ‘’Peygamber sav’in ümmeti için en çok riyadan korktuğunu’’ belirtti. Günümüzde reklamın, gösterişin, tribünlere oynamanın Müslümanın ihlasını zedelediğine vurgu yaptı. Mağaraya sığınıp mağarada mahsur kalan üç kişi gibi, ümmetin de bugün adeta mağarada mahsur kaldığını ve o gün üç kişinin kurtulmasına sebep olan şey nasıl ki ihlas idiyse bugün de kurtuluşun ihlasta olacağını söyledi. İhlasın ortadan kalkması için şeytan ve nefsin tuzaklar kurduğuna değinen Molla Salih TURGUT, İhlasın kalkması sonucu Müslümanların tehlikelere maruz kaldığını belirtti. Konuşmasının sonunda Fussilet Suresi’nin 30-36.ayetlerine değinen Molla Salih TURGUT:, Hz. Ebubekir ve Hz. Ali’nin sık sık tekrarladığı şu dua ile konuşmasını bitirdi: ‘’ Ey Rabbim! Beni övenlerin bilmediği günahlarımı affet. İnsanların benim hakkımda söylediklerinden dolayı beni bağışla. Beni onların zannettiklerinden daha hayırlı kıl’’
Programın akşamki bölümünde Mustafa KARATAŞ, Gaziantep’te başarıyla uyguladıkları ‘’HADİS KAMPI PROJESİ’’ni tanıttı. 7 yıldır devam eden hadis kampı projesinin bereketlerine değine Mustafa KARATAŞ, ‘’hadislere ciddiyetsiz yaklaşıp: Kur’an bize yeter! diyenlere karşı hadislere sarıldıklarını’’ belirtti. Hadis kamplarında binlerce hadisin okunduğunu ve bunun insanların davranışlarına ve bilinçlerine olumlu etkide bulunduğu üzerinde durdu. Bu projeyle İslam’a ve Kur’an’a susamış gönüllerle buluştuklarını ve bunun ülkenin diğer bölgelerine de taşınmasının aciliyetine vurguda bulundu.
Daha sonra söz alan Muharrem GÜNEŞ, ‘’DAVET AKADEMİSİ PROJESİ’’ni anlattı. Durgunlaşan İslami çalışmaların hareketlilik kazanıp yayılması için bu projenin hayati önem taşıdığı vurgulandı. Ders halkalarının dışında kalan büyük bir kesimin olduğunu belirten GÜNEŞ, Davet Akademisi projesinin 4 kişi ile uygulanacak şekilde tasarlandığını belirterek bu yolla halkın büyük bir kesimine Allah’ın dinini ulaştırmayı hedeflediğini belirtti.
Projelerin tanıtımlarının yapılmasının ardından Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın birimleri, atölye çalışmalarını yürütmek üzere çalışmalarda bulundular.
