İlim Ahlak Hareket

Ara
Close this search box.

Filistinli Esirlerle Dayanışma Konferansı Yapıldı

Filistinli Esirlerle Dayanışma Konferansı Yapıldı

Davet ve Kardeşlik Vakfı Diyarbakır temsilciliği AYDER’in düzenlediği ”Sen Özgürsün, Kardeşlerin Esir!” konulu Filistinli esirlerle dayanışma seminerinde, Filistin İslami Direniş Haraketi (HAMAS) liderlerinden Husam Atıf Uryan, Diyarbakır sivil toplum kuruluşları ve Diyarbakır halkı  ile bir araya geldi.

Husam Atıf Uryan ; Filistin’in kurtuluşunun ümmetin kurtuluşu olduğunu; İsrail’le girilen mücadelenin de ümmetin mücadelesi olduğun vurguladı. Mavi Marmara’nın Filistin’e gelmesinin İslami mücadeleye büyük destek sağladığını ve ümmet bilincini yeniden uyandırdığını belirtti. Mescid-i Aksa için canlarını vermekten geri durmayacaklarını belirterek STK’lardan Filistin mücadelesine destek olmalarını istedikten sonra, konferansa çeşitli sivil toplum kuruluşlarının sorularıyla devam edildi.

Üstad Atıf Uryan’ın konuşmasından kısa notları aktarmak gerekirse:

Selahaddin Eyyubi ve Kürtler zikredilince akla şüphesiz Mescid-ül Aksa gelir.

Diyarbakır’a gelince Selahaddin Eyyubi kokusu hissettim.

Şehid Ali Haydar Bengi’nin Kudüs için gösterdiği çabayı biliyorum ve tarih bunu yazacaktır.

İsrail zindanlarında bulunan Filistinli Müslümanlar için çalışmak ümmetin her fert üzerine farzdır. Filistinli kardeşlerimize 100 yıl, bazı kardeşlerimize 6700 yıl ceza verilirken, birçok kardeşimize de müebbet cezası verilmiştir. Cezaevinde kardeşlerimiz aileleriyle görüştürülmemekte. Bir kardeşimiz, çocuğu bir yaşında iken cezaevine giriyor, çıktığında ise oğlu 33 yaşında oluyor.

Binlerce kardeşimiz kanser ve benzeri hastalıklara yakalandıkları halde tedavi edilmiyor, ölüme terk edilyor. Her Müslümanın kendi memleketinden sonra Filistin’e sahip çıkması gerekir. Filistin’in Diyarbakır’dan uzak olması bu sorumluluğu kaldırmaz. Selahaddin’in torunları bu davaya eskisi gibi sahip çıkmalıdır..!

Terör örgütü Siyonist İsrail’in zindanlarında Filistinli hastalar vardı. Bu hastalara deney ilaçları veriliyordu, ölümcül hastalığa yakalanan Filistinli esirlere ise sadece ağrı kesici ilaçlar veriliyordu.

Biz şu an Diyarbakır’dan yani Filistin’den uzak bir yerde Filistin’e yardım edebilir miyiz? Evet! Yapılan her bir etkinlik onlar için büyük bir mutluluk kaynağı oluyor ve Filistin’de bu etkinlik günlerce konuşuluyor. Cezaevindeki esir kardeşlerimiz şu an Diyarbakır’da olduğumuz gibi bu konferanstan da haberleri olmaktadır.

İsrail zindanlarında iken ezan okumamıza izin verilmiyordu, buna rağmen namaz vaktinde ezan okuyorduk, ezan okuyan kardeşimize İsrail askeri kurşun sıkıyordu, düşen kardeşimizin yerine hemen bir diğer kardeşimiz ezana devam ediyordu. Bunu gören siyonist asker, silahla vurma yerine bu kez hücre cezası veriyordu. Biz esirlerin, bu direnişe kararlı bir şeklide devam etmemizin ardından, şu an cezaevinde ezan rahatlıkla okunuyor.

Bazen açlık grevine giriyorduk, ben bile bu zayıf vücudumla açlık grevine girdim. Şu an cezaevinde kardeşlerimiz zor durumda ve cezaevinde şartlar yaşamaya elverişli değil! Siz Müslümanlar, bu kardeşlerinize sahip çıktığınız vakit Allah da size sahip çıkacaktır. Bizler terör askerlerine karşı direniyoruz ve bu korkakları Allah’ın izniyle yeneceğiz, yenmeye de devam ediyoruz!

Ben bir fert olmama rağmen F16 uçağıyla bana suikast düzenlediler; ama Allah öldürülmeme izin vermedi ve sizinle beraber buradayım.

Filistin davasına özellikle Suriye olayından sonra İran’ın Filistin’e hiçbir yardımı olmamıştır. Bizlere en büyük desteği şu an Türkiye ve Katar sağlamaktadır.”

Mesaj Gönder

Sorularla ilgili itirazlarınızı formun açıklama kısmına yazarak bize iletebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik