Vakfımızın merkezinde düzenlenen haftalık seminerlerde bu hafta “MEDİNE PAZARI” konulu seminerle Mustafa Özel hocamız bizlerle beraberdi.
Hocamız özetle şu konulara değindi:
“Müslümanlar Mekke döneminde kendilerine ait bir iktisat siyaseti uygulama gücüne sahip değildiler. Bu imkânı Hicretten sonra Medine’de elde ettiler. Hz. Peygamber, Medine’de bir yandan Müslümanların siyasî hukukunu tespite yönelik adımlar atarken, bir yandan da Medine Pazarı’nın temelini atıyordu. Ayrı bir pazar kurulmasının başlıca iki amacı vardı:
1- İslami ilkelerin uygulanacağı bir iktisadî düzen kurulması; Bu sayede Müslümanların iktisadî güç elde etmeleri ve inanmayanların sultasından kurtulmaları. Medine Pazarı’nda üç temel ilke vazedildi: 1- Pazar yerinde kimse belirli bir yeri sahiplenmeyecektir; 2- Vergi alınmayacaktır. 3- Fiyatları Allah belirleyecektir!
Bu ilkeleri bugün şu şekilde yorumlamanın mümkün olduğunu düşünüyorum:
1- Siyasî otorite iktisadî hayat içinde rant oluşumunu engelleyici biçimde davranacaktır;
2- Piyasa düzenlemeleri üretici ve satıcılar için cazip olacak biçimde düzenlenecek, servet kazanılmadan vergilendirilmeyecektir. Böylece hem iktisadî hayata dinamizm gelecek, hem de müşteri konumundaki halk daha elverişli şartlarda mal temin edebilecektir.
3- Müslüman bir toplumun iktisat düzenini, müdahaleden mümkün olduğunca uzak bir serbest rekabet düzeni olarak tanımlayabiliriz. Hz. Peygamber’in narh konulması teklifini “Fiyatları belirleyen Allah’tır” diyerek geri çevirmesini, hiçbir beşerî örgütün -savaş veya kıtlık gibi zorlayıcı bir durum söz konusu olmadıkça- fiyat tespit hakkına sahip olmadığı tarzında yorumlayabiliriz.”