İHVAN’DA BÖLÜNME BAŞLIYOR
Uzlaşmacı kanadın lideri Hasan el-Hudaybi bilinirken, radikal kanadın öncüleri de Abduîkadir Udehler biliniyordu. Bu ihtilaf, gün geçtikçe dalgalanıyordu. 1960′lı yılların ortalarına gelindiğinde bu ihtilaf daha da netleşmişti. Hasan el-Benna’nın ilke ve prensiplerine bağlı kalan ve genelde yaşlı kesimin temsil ettiği eski nesil ile Kutub’un “Yoldaki işaretler” adlı kitabında savunduğu fikir ve ilkelerden etkilenerek ortaya çıkan yeni nesil. Böylece karşımıza İhvan gurubu ile Kutupçu gurup diye iki önemli hizip çıkıyordu. Bu iki akımın temel ihtilaf noktası ‘düzene karşı tavır belirleme’ üzerinde yoğunlaşıyordu. İhvan, düzen tamamen bozulmamıştır. Islah edilmesi gerekir derken; Kutupçu akım, ‘düzen baştan sona bozuktur, dolayısıyla ıslahı mümkün değildir’, diyerek radikal bir tavır sahibi olmuştur. Ayrıca, elemanların tutuklanmaları veya şehid edilmeleri, İhvan’ın gelenekçi bir çizgi izlemesi ve siyasal değişmeler karşısında pasif bir politika takınması da neticeyi etkilemiştir
Önceleri İhvan gurubundan Kutupçu gurup ayrılırken, şimdi de Kutupçu guruptan et-Tekfir adında bir gurup çıkıyordu. 1970′li yıllarda ise İslami hareket; Selefiler, Cihad, Tekfir, Kutupçular, İhvan, el-Cemaatu’l İslamiyye olmak üzere hiziplere ayrılmıştı. Hatta Cemaati İslamiyye, kendi arasında İhvana kanat ve Cihada kanat olmak üzere ikiye ayrılmıştı.