İslâmî Hareketlerin problemlerinin masaya yatırıldığı çalıştay yoğun bir katılımla barışın, kardeşliğin ve hikmetin şehri Mardin’de gerçekleştirildi.
Davet ve Kardeşlik Vakfı, Toplumsal Bir Çekim Merkezi Olarak İslâmî Hareket ana başlığıyla Mardin’de bir çalıştay düzenledi. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden yaklaşık seksen akademisyen ve kanaat önderinin davet edildiği 6 Mayıs 2017 tarihli çalıştayda Türkiye’de İslâmcılık, cemaatler, yardım çalışmaları yapan Müslüman şahsiyet ve kurumlar ele alındı. İslâmî Hareketlerin problemlerinin ve çözüm önerilerinin de konuşulduğu çalıştayda dört ana başlık altında beyin fırtınası ve masa toplantıları yapıldı.
Çalıştayın ilk kısmında Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Dr. Maruf Çelik, “Dava Bilinci”; Doç. Dr. Mehmet Akbaş, “Nasıl Bir Davet?”; Molla Salih Turgut, “Dünyevileşme Tehlikesi”; Yrd. Doç. Dr. Ali Karakaş, “İslami Hareketten Toplumsal Beklentiler”; Recep Songül ise “Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın Davet Alanları” konularını işledi.
Çalıştay oturumunda ise şu alt başlıklar üzerinde duruldu: Ulema ve İslâmî Davet, Akademi Dünyasında İslâmî Yaklaşım ve Çalışmalar, Çözüm Bekleyen Bir Problem: Kürt Sorununa Müslümanca Bakış, İslâmî Hareketin Sorunları ve Çözüm Önerileri.
Çalıştay başlıkları dokuz ayrı masada yoğun bir şekilde görüşülerek ve tartışılarak her masadan alınan sonuçlar değerlendirilip çalıştayın sonuç bildirisi hazırlandı. Buna göre genelde İslâmî Hareketlerin ve özelde DKV’in çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülerek özetle şu sonuçlar elde edildi:
Örnek şahsiyetleriyle toplumun önünde yer alan yurt içinden ve dışından âlimlerin İslâmî çalışmalarda daha etkin rol üstlenebileceği ve toplumun çok önemli problemlerine ışık tutabileceği belirtildi.
Üniversitelerde görev yapan ve İslâmî Hareketlere yakın duran akademisyenlerin, fikir üretme hususunda İslâmî Hareketlere yön verebilecekleri ve bu çerçevede üniversite öğrencileriyle daha yoğun bir etkileşim halinde olmalarının faydalı olacağı belirtildi. Toplumun önünde yer alması ve topluma faydalı olması gereken akademisyenlerin sorunların çözümü noktasında fikirleriyle topluma öncü olabilecekleri vurgulandı.
Çalıştayın en heyecanlı ve tartışmalı konularından olan ve en fazla sonuç maddesine ulaşılan konusu, “Çözüm Bekleyen Bir Problem: Kürt Sorununa Müslümanca Bakış” oldu. Buna göre özetle sadece Kürtlerin değil, Anadolu’nun tüm kimliklerinin bu sorunun çözülmesi için elini taşın altına koyması gerektiği, kültürel haklar hususunda “eşitlik” ilkesinden hareketle “anadilde eğitim”in önünün açılması gerektiği vurgulandı. Sorunun çözülmemesi, çözümsüz bırakılması, sürekli dış güçlerin iştahını kabartmaktadır ve bu da sürekli ülkenin enerjisini maalesef tüketmektedir düşüncesine yer verildi. Ayrıca şiddet temelli her türlü çözüm önerisinin reddedildiği çalıştayda, “kardeşlik” vurgusu dikkat çekti.
Çalıştayın en fazla gündem alt başlığı olan “İslâmî Hareketin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konusunda birçok sonuç ve çözüm önerisine varıldı. Buna göre itikadî yozlaşma, dünyevîleşme, şiddete eğilim İslâmî Hareketlerin kırmızı çizgileri olarak belirlendi. Bunun yanında çeşitli cemaat ve cemiyetlerin genel olarak yaptığı yanlışların İslâmî Hareketlere önyargılı yaklaşımları doğurduğu, bunun şeffaflık, halkla yeniden kucaklaşmak, dengeli ve hikmetli yaklaşımlarla aşılabileceği belirtildi.
Başta Kürt sorunu olmak üzere kadına karşı şiddet, sokak çocukları, boşanma gibi toplumun temel problemleriyle ilgili olarak İslâmî Hareketlerin “meseleyi çözme yeterlilikleri olmasa bile” görüş ve çözüm önerisi sunmaları gerektiğinin belirtildiği çalıştay, güzel temenniler ve dua ile sona erdi.