Kudüs Satılık Değildir!
ABD ve işgalci İsrail’in, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımak ve İsrail büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımak ile başlayan işgali resmileştirme politikası, sadece Filistin halkının değil tüm İslam coğrafyasının tepkisini çekmişti. Fakat Müslümanların yetersiz tepkisi Trump’ın bu cüretkâr adımını engellemeye yeterli olmadı. Aksine bazı devletlerin çıkarcı destekleri bu kirli emelin gerçekleştirilmesinde bilhassa etkili oldu.
Hiçbir insani ve ahlaki değere sığmayan bu işgal politikalarını adım adım sürdüren ABD ve Siyonist güçler, 6 Aralık 2017 tarihinde attıkları bu adımı şimdi daha da ileriye götürerek, bu coğrafyanın gerçek sahiplerini kontrolleri altında tutabilecekleri kısıtlı bir toprak parçasına sıkıştırmaya çalışmaktadırlar.
ABD’nin bu sözde ‘barış planı’, Filistin halkının meşru haklarını ayaklar altına alarak, Siyonist Yahudilerin Filistin topraklarının tamamında hakimiyet kurmasını hedeflemektedir.
Filistinlilere dayatılmak istenen bu plana göre; Kudüs İsrail’in başkenti olacak, İsrail’in güvenliğinden taviz verilmeyecek, muhacir olmuş Filistin halkı geri dönemeyecek, Filistinliler bütün silahlarını bırakacak. Özetle Müslümanların kırmızı çizgimiz dediği Kudüs ve Filistin davası İsrail lehine sonsuza kadar kapanacak.
1937’de İngiltere’nin iki devletli çözüm önerisinden bu yana git gide kötüye giden antlaşma önerilerinin geldiği şu durum, işgalcilerin asla durmayacaklarını ve sürekli daha fazlasını isteyeceklerinin en büyük kanıtıdır.
Her ne olursa olsun Filistin halkı, Kudüs ve Mescid-i Aksa yalnız değildir. Bizler Müslüman kardeşleri olarak onların yanındayız.
Kudüs kırmızı çizgimizdir…
