Davet ve Kardeşlik vakfı’nın Diyarbakır temsilciliği Ayder “Gençliğin Davetteki Rolü” konulu Paneli gerçekleştirdi.
Konuşmacıları Ayder gençliği olan panelde; Tefsir alanında konuşmacı Şehide Menekşe: Daveti, davetin kaynağını ve daveti nasıl yapmamız gerektiğini önder Peygamberlerden ve Allah’ın salih kullarından öğrendiğimizi davette başvurulacak en büyük kaynağın Kur’an-ı Kerim olduğuna işaret etti. Yusuf suresinde Hz. Yusuf’un (as) zindanı zillete tercih ettiğini ve zindanda bile davetini sürdürdüğünü belirtti. Buruc Suresinde Ashabı Uhdud’u ve davetçi gencin Allah’a ve onun davasına olan teslimiyetini ve bu uğurda canını feda etmesini, onun ölümünün insanların hidayetlerine vesile olduğunu görüyoruz. Burada Üstad Hasan El-Benna’nın: “İnsanlar rahata ersin diye gereği gibi cihad etmeye hazır mısınız? İnsanlar biçsin diye ekmeye hazır mısınız? Ümmetiniz hayat bulsun diye ölmeye hazır mısınız? ” sözünün karşılığını görüyoruz. Kehf suresinde Ashabı Kehf kıssasını ve oradaki davetçi gençlerin davetlerini önce gizli sonra açıktan müşrik kralın yüzüne haykırmalarını ve Allah’ın bir mucizesi olarak mağarada 300 küsür sene uyuduktan sonra tekrar dirilip ektikleri Hidayet tohumlarının yeşerdiğine şahit olduklarına değindi. Lokman suresinde Hz. Lokman’ın (as) oğluna tavsiyelerinde davetçide olması gereken özelliklerin bulunduğuna işaret etti.
Hadis alanında konuşmacı Sevde Kaya konuşmasında; Resulullah’ın (sav) mektebin de yetişen sahabelerin hayatlarına değindi, daha 17-18 yaşlarında yeni evlenmiş olan Erkam’ın (r.anh) islam davetinin sesini kısmaya çalışan Darun-nedve’lere karşı Darul Erkam ile İslam’ın ilk mektebinin kurulmasına vesile olduğunu belirtti. Evini ve gönlünü genç Erkam (r.anh) gibi Suriyeli, Filistinli ve Arakanlı kardeşlerine; Allah’ın davetine açan bilinçli Müslümanlara ihtiyaç olduğuna değindi. Erkam (r.anh) gibi genç öğretmen Musab Bin Umeyr’in (r.anh) Medine sokaklarında kapı kapı gezip İslam’a davetini… Kılıçtan daha ufak olan bedenleriyle İslam’ın en azılı düşmanı Ebu Cehil’ i öldürmeye kalkışan bu uğurda kolunu kaybeden genç mücahidler; Muaz Bin Amr(r.anh), Muavvaz b. Afra’nın (r.anh) hayatlarından kesitler sundu. Ayrıca Resulullah’ın (sav) davet çağrısına icabet eden gençlerin ellerindeki tüm imkânlarını; canlarını ve mallarını bu yolda feda ettiklerine değindi. Ümmetin bugün düştüğü sıkıntılardan yine Resulullah’ı (sav) ve Sahabelerin davet metoduyla beslenen bugünün gençliğinin kurtaracağını belirtti.
Sosyoloji alanında konuşmacı Seher Çelik: Bir insanın ömründe gençliğin en dinç ve dinamik olduğu bir dönem olduğunu, gencin ergenlikte yaşadığı buhran, bunalım ve depresyon gibi hastalıkların kişinin İslâm dininin sorumluluklarından uzaklaşmasından dolayı olduğu ne kadar uzak olursa yaşadığı sıkıntı stres ve mutsuzluğunda o kadar arttığına işaret etti. İslam’a sonradan giren kardeşlerimiz önceki hayatlarında mutsuz olduklarını hep bir arayış içinde olduklarını hayatın bütün zevklerinden tatmalarına rağmen hiçbir zaman mutlu olmadıklarını ifade ederler, bütün sorularına İslam’da cevap bulduklarını ifade ederler, asıl mutluluğun İslam’da olduğunu söylediklerine değindi.
Genç kardeşlerimizin yoğun katılımıyla gerçekleşen panelimizin sonunda katılımcı kardeşlerimize hediyeler verildi. “Şehit Esma Biltaci’nin annesine yazılan mektup” konulu yarışmada birinci olan Rüveyda Adıgüzel kardeşimize ödülü verildi. Mektubunu okuduğu sırada salonda duygulu anlar yaşandı.