Nitelikli Bir Aile ile Yuvamızı Cennete Dönüştürelim
Davet ve Kardeşlik Vakfı Mardin Temsilciliği ile Mardin Artuklu Üniversitesi Engelsiz Artuklu Öğrenci Kulübü’nün birlikte düzenlediği “Nitelikli bir aile ile yuvamızı cennete dönüştürmek” Konferansı yapıldı.
Vakfın Mardin Temsilcisi Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akbaş’ın açılış konuşmasıyla başlayan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonunda cuma günü gerçekleştirilen konferans, araştırmacı-yazar Mine İZGİ’nin konuşmasıyla devam etti.
Çok sayıda davetlinin katıldığı konferanstaki konuşmasında İslâm’ın aile kurumuna önem verdiğini, toplumun en temel taşlarından birinin aile olduğunu belirten DKV Mardin Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Akbaş, günümüzde birçok kesimin aileyi kendi yoğun gündemi/işi sebebiyle tabir yerindeyse pek dikkate almadığını ifade etti. Bazı kesimlerin İslâm’a zarar vermek düşüncesi ile kendi planlarını asıl olarak Müslümanların ailelerinin yozlaşması üzerine kurduğunu, Müslümanlar olarak buna kendi özel yaşantımızda kesinlikle dikkat etmemiz gerektiğini söyleyen Akbaş, bunun başarılması halinde Müslüman fertlerin, ailelerin, toplumların meydana geleceğini belirten Akbaş, katılımcı ve davetlilere teşekkür etti.
Ardından kürsüye gelen Mine İzgi, konuşmasında şunlara değindi:
“Evlilikler, öncelikle Kur’ân ve sünnete riayet edilerek kurulmalıdır. Evlenecek gençler/kişiler, evliliğin ciddî bir iş olduğunun farkında olmalıdır. Bu yüzden evlenecekler, oldukça fazla bilinçli davranmalıdır. Çünkü evlenmek, sorumluluk almak demektir.” “Evliliklerde karı-koca ilişkilerinin öncelikle karşılıklı sevgi, saygı, güven ve samimiyete dayanması gerekmektedir. Herkesin kusurları olabilir. Eşlerin birbirlerinin kusurlarını, ayıplarını sürekli örtmesi gerekir. Bazen de bunları görmezlikten/duymazlıktan gelmek gerekir. Eşler birbirlerini olduğu gibi kabul etmelidir. Eşlerin birbirlerini değiştirmeye çalışma gayretleri, bazen kötü bir şekilde neticelenebilir. Bu yüzden eşler ortak paydalarda bir araya gelebilmeli, ortak hedeflere güvenle yürüyebilmelidir. Ayrıca eşlerin “yalan” kavramını ailenin kuruluş aşamasından itibaren her halükârda terk etmesi gerekir. Eşler yeri geldiğinde susmayı başarabilmelidir. Unutulmamalıdır ki, boşanmaların çoğu eşlerin yerine göre konuşup yerine göre de susmamalarından kaynaklanmaktadır.”
“Çocuklar, bir yuvanın en güzel meyveleridir. Onlarla eşler yakından ilgilenmelidir. Ebeveynlerin çocuklarıyla“beraberce” ilgilenmesi gerekir. Bazen sadece annelerin, bazen de sadece babaların çocuklarını eğitmeye/yetiştirmeye çalışması, doğru değildir. Hem anneler hem de babalar aynı anda, beraberce çocuklarını yetiştirmelidir. Çocuklar yetiştikçe, büyüdükçe onlara iş ve görevler vermeye özen gösterilmeli, böylece onların sorumluluk bilincinin gelişmesi sağlanmalıdır.”
“Evde namazlar cemaatle kılınmalıdır. Çocukların seccadeleri olmalı, hatta uygunsa evin bir yerinde sürekli seccadeler serili olmalıdır. Ayrıca evlerimizde kütüphane olmalıdır. Basit de olsa çocukları ilgilendiren herhangi bir meselede onlarla istişare edilmelidir.”
“Çocuklarımızın donanımlı olarak yetiştirilmesi gerekir. Aksi taktirde çocukların/gençlerin ruhsal, zihinsel boşluklarının başkaları tarafından kötü bir şekilde doldurulacağı unutulmamalıdır.”
“Kız çocukları için özellikle dokuz yaşından itibaren ‘baba’nın önemi artmaktadır. O yüzden babalar ‘kız’lar ile yakından ilgilenmelidir.”
Müslümanlar öncelikli olarak özellikle kendi aileleriyle ilgilenmelidir. “Zaten ben başkalarının çocuklarıyla ilgileniyorum.” diyerek hiçbir anne-baba, kendi çocuklarını göz ardı etmemelidir.” dedi.