15 Temmuz 2016 tarihi ülkemiz ve milletimiz için bir dönüm noktasıdır. 15 Temmuz, darbelerle etrafı sarılmış bir milletin ‘artık yeter’ dediği ve iradesine sahip çıktığı bir gündür.
Bu darbe girişimi hepimize açıkça göstermiştir ki düşmanımızın bize biçtiği rol ya kölelik ya da ölümdür. Düşmanlarımızın bize sürekli saldırması, onların güçlü olduklarından değil; şahsi menfaat ve rahatlarını milletin geleceği ve menfaatine tercih eden hainlerden kaynaklanmaktadır.
Kırk yıldır bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen ve havasını soluyan bir grup maceraperestin giriştiği bu kanlı girişim, Yüce Allah’ın lütfu ve milletimizin uyanıklığı sayesinde püskürtülmüştür.
İslam dünyasının yeni hamlelere ve saldırılara maruz kaldığı bu dönemde Türkiye kararlı duruşu ve birçok alandaki atılımları ile mazlum bir coğrafyanın ümidi haline gelmiştir. Türkiye’yi susturmak mazlum bir coğrafyayı susturmak anlamındadır. Türkiye susmamalı ve hakkı haykırmaktan da geri durmamalıdır.
Bu kanlı darbe birçok kardeşimizin şehadetine ve yüzlercesinin de sakat kalmasına neden olmuşsa da geleceğimiz açısından bizlere kapsamlı dersler vermiştir. “Mü’min aynı delikten iki kez ısırılmaz” hakikatine odaklanmalı ve bu kapsamlı dersleri iyi okumalıyız.
15 Temmuz darbe girişimi, halkımız arasında bir dirilişe vesile olmuş, saflarımız netleşmiş, millet olarak ülkemize bağlılığımızı güçlendirmiştir.
Darbeye darbe diyemeyen ve zalimin yanında saf tutan iç ve dış mihraklar kendilerini açığa çıkarmış ve güttükleri kirli siyaset anlaşılmıştır.
Bütün renkleri ve farklılığıyla millet olarak şunu çok iyi bilmekteyiz; bizi devirmeyen ve yıkmayan her bir darbe, bizi daha da güçlendirecek ve dayanıklı hale getirecektir. Tehlike geçmemiştir ve hala devam etmektedir. Bundan dolayı millet ve ümmet olarak birleşmeye, kaynaşmaya ve kardeş olmaya devam edecek, zalimin içimizde yer edinmemesi için gereken bütün tedbirlerin alacağız.
Temenni ve umudumuz; darbecilerin hakkettikleri cezaları eksiksiz bulmaları ve sinsi bir şekilde kendini gizleyen bu kişilerin karalamasıyla bu süreçte mağdur edilen insanların mağduriyetlerinin de bir an önce giderilmesidir.
Yüce Allah’ın vadine inancımız tamdır ve gelecek müminlerin zaferi ile sonuçlanacaktır.
Davet ve Kardeşlik Vakfı