İSLAM ÂLEMİ VE KÜRESEL OYUNLAR KONFERANSI YAPILDI
Davet ve Kardeşlik Vakfı Diyarbakır temsilcisi Ayder’in düzenlediği “İslam Âlemi ve Küresel oyunlar” konulu seminere Gazeteci yazar Nevzat Çiçek ve Suriye İhvan lideri Merhum Said HAVVA’nın oğlu Üstad Ahmed HAVVA katıldılar.
Gazeteci yazar Nevzat Çiçek: Ortadoğu ve Çözüm süreci ile ilgili çok önemli konulara değinen Çiçek, sözlerine şöyle devam etti; Barış sürecinin sahibi aslında ak parti değil devletin kendisidir dolayısıyla bu süreç kesinlikle şahıslara bağlanmamalıdır.
Bu süreçte öncelikle güven ortamı oluşturulması gerekirdi. İki tarafta bunu sağlamadı. Bu yüzden iki tarafında samimiyetine güvenmiyorum. Devlet bu süreçte halka doğusuyla-batısıyla somut bir adım kazandırmalıydı. Mesela İhsan Süreyya Sırma Akil İnsanlar Heyeti için şöyle bir söz söylemişti. ‘Ben bu süreçte Kadir İnanır kadar bilgi sahibi değil miyim’ tespitinde bulunmuştu. BDP’de bu süreci siyasi lehine çevirerek kötüye kullanmamalıydı. Örneğin bugün 15 Şubat dolayısıyla Diyarbakır’da kepenkler kapalı olmamalıydı. 6-8 Ekim olayları olmamalıydı. Cizre olayları olmamalıydı. Şeklinde konuştu.
Suriye İhvan lideri Merhum Said HAVVA’nın oğlu Ustad Ahmed HAVVA; Ümmetin iki proje ile karşı karşıya olunduğunu, bu projelerden Birincisinin: Siyonist Haçlı projesi
ikincisinin: Şii – Safevi projesi olduğunu belirtti.İkisi de aynı amaçta buluşuyor. Bu projelerin ilki İsrail’in kurulması ile başladı. Amaçları İslam ümmetini İslam’dan uzaklaştırmak, değerleri tahrip etmektir. Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak ve birliklerini bozmaktır. Bunu da maalesef başardılar. Bu proje İsrail ile birlikte ABD ve Batı’nın desteği ile İslam âleminde yaşayan her ferdi öldürmek, kültürel alanda yok etmek ve bölgeyi parçalayarak hâkim olmak amacını taşımaktadır. Kürtler, bu parçalama oyununu en iyi bilen, bu parçalamalarla nelerin yapıldığını gören bir halktır. Batılılar İslam aleminin birleştirici rolü olan Halifeliği ortadan kaldırarak, milliyetçi ve marksist düşüncelerle parçalamak istediler!! Ama Marksist düşüncelerle bunu başaramadılar. Milliyetçi düşünce ve Şii Projesi ile Ümmet-İslam Birliği sekteye uğratıldı. ABD’nin ve Batılıların Ortadoğu’ya yerleşmesinde İran’ın rolü büyük olmuştur.
İkinci proje Humeyni ile başladı! Sistani fetva vererek ABD ve BATI ile savaşılmamasını istedi. Humeyni’den önceki bütün Şii uleması Nusayri Alevilerini kafir ilan ederken Humeyni bu Ulemaların aksine Şii-Safevi zihniyetiyle hareket ederek Nusayri Alevilerini kardeş ilan etti ve Hama katliamının ortağı oldu.! Şii-Safevi politikası Humeyni ile başlayan bu süreç, bugün BATI ve ABD ile işbirliği içinde İslam ümmetine karşı cephe alarak devam etmektedir. Humeyni ile başlayan Şii-Safevi projesinin şu anki Şiileri şunları söylüyor: Ortadoğu’da dört yeri ele geçirdik şimdilik. Lübnan, Şam, Bağdat, Yemen.
Batılılar, ümmeti parçalamak için ŞİİLİK projesine destek verdiler ve maalesef bunu başardılar. Bizim Şiilerle mezheplerle bir problemimiz olmamasına rağmen, Şiiler bu projeler ile İslam âleminin birliğini bozdu, birçok yerde kendilerini güzel göstererek Amerika ve İsrail’e ölüm diyerek ümmeti aldatarak ABD ve İsrail ile işbirliği içine girdiler ve hala da arka planda işbirlikleri devam ediyor. Yemen’de Şiiler azınlık olmasına rağmen Şii Husilere İran ve ABD-BATI destek vererek darbe yaptı ve Müslümanların kazanımlarını geri aldılar. İslam âleminde şu an İran, Şii-Safevi politikası ile; Batı ise Siyonist Haçlı Projesi ile Hareket ediyor.
İslam âleminde kafa kesen gruplar da harici zihniyetiyle hareket ediyor. Onlar hangi proje ile gelirse gelsinler zafer müminlerin, inananların olacaktır. Çünkü onlar da olmayan bir şey var bizde Allah’ın rızası ve şehadet diyerek sözlerini bitirdi.