Davet ve Kardeşlik Vakfı Müdürü Araştırmacı – Yazar Muharrem Güneş Siirt Üniversitesi Özgün Düşünce Kulüp’ünün düzenlediği “İslam Dünyası’nın İçinde Bulunduğu Durum ve Geleceği” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Öğrenciler, eğitimciler ve Siirt’te çalışma gösteren birçok STK temsilcisinin yoğun ilgi gösterdiği konferansta Sayın Muharrem Güneş şu hususlara değindi: “İslam dünyasının çok yönlü ve hain saldırılara maruz kaldığı, iç savaşların yaşandığı, tüm dünyada bilinçli ve organize bir eylemle İslam korkusunun yayılmaya çalışıldığı, Mescid-i Aksa”ya yönelik tecavüzlerin arttığı, Müslüman azınlıkların inançları dolayısıyla katliam ve sürgünlere maruz bırakıldığı, “cihad” gibi temiz ve derinlikli kavramları istismar eden terör örgütlerinin yine Müslümanlara karşı mel”un ve menfur eylemlere giriştiği bir dönemde İslam coğrafyasının yeni paylaşım planlarına konu edildiğine dikkati çekti.

Bugün tarih tekerrür ediyor, Bizim izzetimiz, Bizim şerefimiz, Bizim ayağa kalkmamız, Bizim Ümmet oluşumuz, Bizim birliğimiz, Bizim düşmanın kalbine korku salışımız, Bizim kardeşlerimizi ve bacılarımızı savunmamız kesinlikle ve kesinlikle cihad ve şehadet ruhu ile olur. Müslümanların etnik ve mezhebi kimliklerini değil, Yüce Allah”ın kendileri için verdiği ortak isim olan Müslümanlık kimliğini öncelemeleri ve kardeşlik ahlakı ile hukukunu esas almaları gerektiğini vurgulamıştır. Bu çerçevede etnik ve mezhebi çatışmaların İslam”a kökten aykırı olduğu gibi bunun İslam dünyasını zayıflatan ve düşmanlarını sevindiren bir husus olduğunun altını çizdi.

“Müslümanlara ve bütün insanlığa yönelen her tür ve boyuttaki terör eylemlerini şiddetle kınamamız ve hatta artık bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir. Suriye, Irak, Mısır, Filistin, Yemen, Doğu Türkistan ve ateş altındaki diğer Müslüman beldelerde kan ile gözyaşının akmasında ve zulmün devam etmesinde rol oynayan ülkeleri, insanlık değerlerine dönmeye ve vicdan muhasebesi yapmaya davet ediyorum.” dedi. Filistin/Gazze ve Mescid-i Aksa”nın işgalden kurtarılmasının, ümmetin yerine getirmesi gereken bir görev olduğunu ısrarla vurguladı.

Müslüman bireyleri, toplumları, dini kurumları ve yöneticileri, dünyevileşmenin yol açacağı kimlik ve değer kaybının uğratacağı felaketlere dikkat çekti. İslam dünyasının zihinsel ve ruhsal dirilişi için gerekli tedbirleri almaya davet etti.